Arap İsrail Uzlaşmazlığı

Arap İsrail Uzlaşmazlığı

  •    
    Aşağıdaki kısa bir Türkçe özetini sunmuş olduğumuz makale 19 Ocak 2012 tarihinde thespec.com adresinde yayınlanmış olup, David Cohen imzasını taşımaktadır.
  •  
     
    “Genug Shoin”
    Yukarıdaki bu kelime Yiddiş dilindenden tercüme edildiğinde ”yeter artık”  anlamına geliyor. Kişinin bakış açısına göre, Arap İsrail uzlaşmazlığı 1967, 1948, 1930′lar hatta bazılarına göre 19.yy’dan bu yana devam ediyor.
    “Yeter!”

     

    Bu uzlaşmazlığıı çözmenin bir yolu var. Artık bunu hayata geçirelim. Artık yol alma zamanı.

    Bir düşünce adamı ve yazar olan, Norman Finkelstein, 11 Ocak günü, Toronto Üniversitesi’nde 300 kişilik bir topluluğa hitap ederken, önemle belirtmiş olduğu nokta şuydu: “uzlaşmazlığı güncel bir olay olmaktan çıkartıp, tarih kitaplarına sokalım”.

    Finkelstein’a göre “zihinsel manada artık vitesi ileriye atmamız” gerekiyor. Son dönemde meydana gelen gelişmeler de bunu mümkün kılmış durumda. Ayrıyetten iki devletli çözüm son derece mümkün bir çözüm çünkü uluslararası hukuk bağlamında bir yere sahip.  İki devletli çözüm, BM, Uluslararası Adalet Divanı, Ortadoğu Dörtlüsü, A.B.D ve dünyadaki tüm demokrasiler tarafından desteklenmekte.  Bu çözüm ayrıyetten, Filistin Özerk Yönetimi, Hamas ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından da desteklenmektedir.

     

    Sürekli olarak duyduklarımızın aksine, bu uzlaşmazlığa konu olan sınırlar, Kudüs, mülteciler ve yerleşimciler gibi  ana unsurların ne şekilde çözümleneceğine dair bir anlaşmazlıkta yoktur.

    Peki sorun nasıl çözümlenebilir? Tabiki Batı Şeria’da bulunan 500.000 yerleşimciyi buradan dışarıya taşımak mümkün değil?

    Cevap: Çözüm mümkün. Batı Şeria’da yaşayan yerleşimcilerin büyük bir bölümü bu bölgeye ev fiyatlarının ucuz olmasından dolayı yerleşmiş durumda. Finkelstein’a göre, bu kişilere aynı kalitede evler İsrail’in ihtilafa konu olmayan toprakları içerisinde sağlanırsa, bu kişiler geri döneceklerdir.

    Yerleşimlerin kendileri ise herhangi bir sorun teşkil etmemekte. Yerleşimler Batı Şeria’da bulunan toprakların sadece %1′ine denk gelmektedir.  Ancak İsrail “yerleşim bloklarını” elinde tutmakta ısrar ederse bir sorun yaşanabilir. Bunlar toplam toprakların %9′una denk gelmektedir. Yaşayabilir bir Filistin Devleti için hayati derecede öneme sahip olan şey ise, Filistin ekonomisinin %30′una tekabül eden Doğu Kudüs, Ramallah ve Beytüllahim üçgenidir.

     

    Arap İsrail uzlaşmazlığını çözmenin yolu uluslararası hukuktan geçmektedir. Finkelstein’a göre, insanlar hukukun dilinden anlar ve hukuk bir kenara atıldığında insanlara ulaşılma şansı kalmaz.

    Bu nokta da bizi “Mahatma’ya”. Mahatma Gandi’ye getiriyor.

    Finkelstein, 1940′lı yıllarda Britanya İmparatorluğu’na karşı dik durarak ülkesini bağımsızlığa götüren Hintli liderden çok etkilenmiş. Gandi ilginç  karaktere sahip bir liderdi; kişisel davranışlarında boyun eğmez bir karaktere sahipken, zor siyasi kararlar almak gerektiğinde uzlaşmayı bilen bir kişiliğe vardı.

    Britanya İmparatorluğu’nu Hindistan’dan çıkartma amacını gerçekleştirmek için, yıllarca Hindistan’ın toprak bütünlüğünün korunması için mücadele etmesine rağmen, Pakistan’ın kurulmasına rıza gösterdi.

     

    Finkelstein, Gandi’nin siyasi bir hareketle bir tarikat arasındaki farkı çok iyi anladığını belirtti. “Ahlaki çıtayı çok yükseğe koyarsanız, geniş kitlenin büyük bir bölümünü kaybedersiniz.”
    Neden 1967 sınırları ve iki devletli çözüme odaklanalım diye soranlar var. Neden BM’in daha büyük bir toprak parçasında Filistin devleti kurmayı planladığı 1947 yılına geri dönmeyelim diye soranlar var?
    Cevap: Finkelstein’a göre”çünkü dünyanın şuan için üzerinde uzlaşmış olduğu nokta bu. Şuan için siyaset bu noktada durmaktadır”.
    Kaynak:thespec.com


     
  •  
 

mfaFooter