Şu anda Ortadoğu barış görüşmeleri, Madrid Çerçevesinin yapısı dahilinde gerçekleştirilmektedir. Madrid Konferansına Davetiye’de açıklandığı üzere, bu çerçeve Körfez Savaşından hemen sonra bölgede gerçekleştirilen yoğun diplomatik girişimlerin bir ürünüdür.
Çerçeve, üç temel öğeden oluşmaktadır:
1. Açılış Konferansı
Madrid daveti, iki ayrı, fakat paralel görüşme girişimini (iki taraflı girişim ve çok taraflı girişim) başlatmak amacıyla bir açılış konferansının düzenlenmesini öngörüyordu. Konferans, bütün katılımcılar için bir açılış forumu görevi görecek şekilde tasarlanmış olup çözümlerin veya veto anlaşmalarının uygulamaya konulması bakımından hiçbir güce sahip değildi. Ev sahipliğini İspanya Hükümetinin yaptığı ve ABD ile Rusya’nın (eski SSCB) ortak destekleyiciliği çerçevesinde yapılan Madrid Konferansı, 30 Ekim 1991 tarihinde açıldı ve üç gün sürdü.
Evsahibi, ortak destekleyiciler ve katılım gösteren heyetler tarafından yapılan açılış konuşmaları, tarafların her birinin arzularını yansıtmaktadır. Bu konferans sadece bütün katılımcıların mutabakatıyla yeniden toplanabilir.
2. İki Taraflı Görüşme Girişimi
İki taraflı görüşmeler, geçmişteki anlaşmazlıkları çözüme kavuşturma amacına yöneliktir. İsrail ve hemhudut olduğu Arap komşuları arasında ilk defa yapılan doğrudan görüşmeler, 3 Kasım 1991 tarihinde Madrid’te başladı. On ikiden fazla resmi iki taraflı görüşme turlarına daha sonra Washington’da ABD Dışişleri Bakanlığı evsahipliği yaptı.
Aslında bu konuşmalar dört ayrı iki taraflı görüşmeler dizisi şeklindedir. Üç Arap ülkesiyle yapılan konuşmalar barış anlaşmaları yapılması amacına yönelikken, İsrail ve Filistinliler arasındaki görüşmeler iki-aşamalı bir formüle dayanmaktadır: 5-yıllık ara özerk yönetim düzenlemeleri ve bunu takiben kalıcı statü meselelerine ilişkin görüşmelerin yapılması.
• İsrail-Ürdün
• İsrail-Filistinliler
• İsrail-Suriye
• İsrail-Lübnan
3. Çok Taraflı Görüşme Girişimi
Çok taraflı görüşmeler, geleceğin Ortadoğu’sunu kurmayı ve bu arada bölgedeki taraflar arasında güven inşa edilmesini amaçlamaktadır. Ocak 1992’de Moskova’da başlayan bu konuşmalar, bölgedeki ülkelerden heyetlerin ve ayrıca uluslararası topluluktan temsilcilerin katılacağı beş ayrı forumu içeriyor. Görüşmeler, bütün Ortadoğu’yu ilgilendiren ana meseleler (su, çevre, silahların denetlenmesi, mülteciler ve ekonomik kalkınma) üzerinde yoğunlaşmaktadır. Konuşmalar, Ortadoğu dahil olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde periyodik olarak toplanacak çalışma gruplarında gerçekleştirildi.
Madrid Konferansında İsrail ile Ürdün arasında başlatılan ikili görüşmeler Washington’da yaklaşık olarak iki yıl sürdü ve 14 Eylül 1993 tarihinde İsrail-Ürdün Ortak Gündemi’nin imzalanmasıyla sonuçlandı. Ortak Gündem, barış anlaşması için ayrıntılı planı oluşturuyor ve şu konuları içeriyordu: güvenlik, su, mülteciler ve yerinden edilen kişiler, sınırlar ve toprak meseleleri.
Kral Hüseyin ile Başbakan Rabin arasındaki ilk açık toplantı Washington’da 25 Temmuz 1994 tarihinde gerçekleşti. Bu toplantı neticesinde, Başbakan Rabin ve Kral Hüseyin ile birlikte tanık olarak Başkan Clinton Washington Bildirgesi imzalandı. Washington Bildirgesiyle sağlanan kazanımlar bir dizi anlaşma ve yeni dönemi simgeleyen somut adımlardı:
• Ürdün ve İsrail arasındaki savaş durumuna son verildi.
• İki ülke, 242 ve 338 numaralı BM Kararları dayanak alınarak bir adil, kalıcı ve kapsamlı barışı tesis etmeye çalışacakları konusunda mutabık kaldılar.
• İsrail, Kudüs’teki Müslüman kutsal ibadet yerleri üzerinde Haşimi Krallığının özel rolüne saygı gösterecektir.
Somut adımlar arasında doğrudan telefon bağlantılarının, müşterek elektrik şebekelerinin, yeni sınır geçiş noktalarının tesisi; üçüncü ülke turistlerine serbest erişim verilmesi ve özellikle uyuşturucu kaçakçılığı başta olmak üzere suçla mücadelede emniyet güçleri arasında işbirliği yapılması yer alıyordu. Ayrıca iki taraflı ekonomik işbirliği ve ekonomik boykotların kaldırılması ve ayrıca iki ülke arasında bir uluslararası hava koridorunun açılmasına yönelik görüşmelere devam edilmesine de karar verildi.
İsrail ve Ürdün iki taraflı heyetler arasındaki ilk toplantı 18-19 Temmuz 1994 tarihlerinde, Aqaba ve Eilat’ın kuzeyindeki sınır bölgesi olan Ein Avrona’da gerçekleşti. Taraflar, sınırın sırayla İsrail ve Ürdün taraflarında gerçekleştirilmek üzere sürekli olarak görüşmeler düzenlemeyi kabul ettiler. Bu konuşmalar, 26 Ekim 1994 tarihinde İsrail ve Ürdün arasında bir Barış Anlaşmasının imzalanmasıyla sonuçlandı.
Barış anlaşmasının onaylanması üzerine, 27 Kasım 1994 tarihinde İsrail ile Ürdün arasında tam diplomatik ilişkiler tesis edildi. Bu tarihten itibaren İsrail ve Ürdün arasındaki ilişkiler sürekli gelişme göstermiştir. Ürdün parlamentosunun Ağustos 1995’te İsrail’e karşı Arap boykotuna olan bağlılığını son vermeye yönelik olarak almış olduğu karar ve ayrıca Kasım 1995’te Amman’da yapılan bölgesel ekonomi konferansı geleceğe yönelik önemli olumlu göstergeler niteliğindeydi.
Anlaşmanın imzalanması
İki ülke arasındaki açık sınır geçişleri, ilişkilerin normalleşmesini kolaylaştırdı. Sürekli olarak müşterek iş girişimleri başlatılmakta ve iş adalarının hem karayoluyla hem havayoluyla serbest dolaşımı bir işbirliği ve açık iletişim ortamı yaratmıştır. İki ülke arasında turizm de artış yaratmıştır.
Ürdün’le barış anlaşmasının uygulamaya konulmasının temeli, o zamandan itibaren imzalanan ve onaylanan 15 iki taraflı anlaşmayla atılmıştır. Bu anlaşmalar aşağıda belirtilen alanları kapsamaktadır: çevre Koruma, Ticaret, Ulaşım, Hava Ulaşımı, Su, Tarım, Suçla ve Uyuşturucuyla Mücadele, İletişim ve Posta, Bilim ve Kültür, Eğitim, Sağlık, Sınırlar, Eilat-Aqaba Bölgesi, Turizm ve Enerji. Bu anlaşmalar, İsrail ile Haşimi Krallığı arasında barışa dayalı normal ilişkinin temeli olarak işlev göreceklerdir.
İsrail-Ürdün-ABD Üçlü Ekonomi Komitesi
Ekonomik işbirliği ve kalkınma konularını müzakere etme amacıyla Başkan Clinton, Veliaht Prens Hasan ve Dışişleri Bakanı Peres arasındaki Ekim 1993’de yapılan Beyaz Saray toplantısında İsrail-Ürdün-ABD arasında bir üçlü Ekonomi Komitesi kuruldu. Bu forum önce 30 Kasım 1993 tarihinde Washington D.C.’de ve daha sonra periyodik olarak bölgede toplandı. Ticaret, finans ve bankacılık; Ürdün Vadisi işbirliği projeleri ve sivil havacılık gibi özel konuları müzakere etmek için alt gruplar kuruldu. Bu konuşmaların sonucu, İsrail ve Ürdün arasında yapılan Barış Anlaşmasına dahil edilmiştir.
Üçlü Ekonomi Komitesinin 20-21 Temmuz 1994 tarihlerinde Ürdün’deki Dead Sea Spa Otelinde yapılan ellinci toplantısı, bölgedeki İsrailli ve Ürdünlü liderlerin, Ürdün Başbakanı Majali ile İsrail Dışişleri Bakanı Peres’in ilk açık toplantısına niteliğindeydi.